YDG Kadın Komisyonu, genç kadınları isyana çağırdı!
H.Merkezi: Yeni Demokrat Gençlik Kadın Komisyonu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde açıklama yayımlayarak “8 Mart’ta genç kadınları isyana çağırıyoruz” dedi.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
“8 Mart’ta Genç Kadınları İsyana Çağırıyoruz!
1857 yılında, ABD’nin New York kentinde büyük çoğunluğu kadın 40 bin dokuma işçisinin “insanca yaşam” talebiyle tezgahlarından doğrulduğu ve bu yüzden katliama maruz kaldığı 8 Mart’ın;1910 yılında 2. Enternasyonal Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda emekçi kadınların mücadele günü olarak ilan edilmesinin üzerinden 104 yıl geçti.
Kadın cinayetleri kader değildir!
2014 8 Mart’ı yaklaşırken, hâlâ kadın cinayetlerinin git gide arttığı dönemlerden geçmekteyiz. Kadınları her gün daha fazla eve kapatan, sokakta olan kadınları da gerici ve muhafazakar politikalarıyla şiddete ve tecavüze karşı korumak bir yana hedef haline getiren devletin tutumu kadınların daha güçlü bir şekilde alanlarda olmasının bir göstergesini sunuyor bizlere. Kadınların, cinayetlere karşı önlem taleplerine kulak tıkayan, imzaladığı uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirmeyen, etkili ve acil önlemler almaktan imtina eden bu devlet, yüzlerce kadının ölümünden sorumludur. Bedeni yakılan Özgecan Aslan’ın, darp edilip elleri kesilen Nuran Dutlu’nun, arabayla sürüklenip üstünden geçilen Hüsne Aslan’ın ve daha birçok kadının katledilmesinden de sorumludur.
Her ezilen sınıf gibi kadınların da ezenlerine karşı katillerine karşı kendilerini korumalarının yolu öz savunmalarını gerçekleştirmeleridir. Kadın mücadelesi, kadın isyanı öz savunma pratiği ile iç içe geçirilmiş bir şekilde ele alınmadığı müddetçe kadın cinayetleri durdurulamayacaktır. Tek çözüm kadınların erk zihniyete karşı bilinçlenip örgütlenmesidir.
Kadın komisyonları kurulmalı!
Önümüzdeki 8 Mart çalışmalarını örerken, etrafımızdaki tüm kadınları çalışmalara dahil etmek ve hep birlikte çalışmaların öznesi olmak en elzem olanıdır. YDG’li kadınlar olarak toplantılarımızda tartıştığımız komisyon meselesini tam da bu süreçte ele almak gerekmektedir. Alanlarımızda oluşturmayı planladığımız kadın komisyonlarının 8 Mart’ın coşkusu, öfkesi ve heyecanıyla startını vermeliyiz. Böylelikle daha sağlam bir temelden çalışmalar yükselerek devam edecektir. Komisyonlara kadınların etkin bir şekilde katılmasını ve kolektif bir çalışma örmesini sağlamalıyız. Bu birlikteliğin salt 8 Mart çalışmaları ile sınırlı kalmaması için komisyonların sürekliliğini korumamız gerekmektedir. Komisyonların düzenli olarak toplantılar alması, çepe çevredeki tüm kadınların çalışmalara dahil edilmesi, belli başlı konular üzerinde alınacak eğitim çalışmaları ve kurulan atölyeler, kadınların örgütlenmesi ve bilinçlenmesinde en etkili araçlardandır.
Kadınlar mücadeleyi büyütüyor!
Bu sene de bıkmadan usanmadan, her seferinde mücadeleyi büyüterek ilerleyen kadınlar; Erkek-devlet-yargı-medya işbirliğiyle kadın katliamlarına davetiye çıkaran bu düzene karşı isyanla karşılık verecektir.
Kadına yönelik şiddete karşı mücadele etmekte kararlı ve ısrarlı olan kadınlar 8 Mart’ta ailede koca dayağına, baba, ağabey, sevgili şiddetine, evdeki emeğimize el konmasına yoksullaştırılmaya ve erkek egemenliğine ‘hayır’ diyecek. Her an her yerde tehdit altında olan kadınlar, bugün Rojava’da süre gelen özgürlük mücadelesinde de var olan tüm erk zihniyete karşı savaşarak ‘hayır’ diyor. Kurtuluşun kadınların ellerinde olacağını en somut şekilde gösteriyorlar. Ve mücadele büyüyor…
8 Mart’ta kadın dayanışmasını güçlü bir şekilde ortaya koyalım. Ezilen, sömürülen, yaşamdan kovulan, bu sistemin yarattığı tüm insanlık dışı uygulamaları ortadan kaldırabilmek için, kadın katliamlarına dur diyebilmek için, bize dayatılanları reddetmek için sokağa çıkalım. Kadın olmanın onurunu ve anlamını özgürlük mücadelesi ile yaşayan ve yaşatan tüm kadınlar olarak 8 Mart’ta alanlarda olalım…”