YDK kurultayında “ev içi emek” tartışmaları
İstanbul: Yeni Demokrat Kadın olarak “Politikada derinleşiyor, örgütlenerek yürüyoruz” şiarıyla düzenlediğimiz kurultayımızın 2. günü hapishanelerden tutsakların mesajları ile başladı. “Ulusal Baskı ve Kadın” ile “Emek” atölyelerinin tartışıldığı öğleden öceki bölüme “ev içi emeğin ücretlendirilip-ücretlendirilmemesi” tartışmaları damgasını vurdu.
2-3 Şubat’ta İstanbul’da bulunan Hava-İş Sendikası’nda gerçekleştirdiğimiz “Politikada derinleşiyor, örgütlenerek yürüyoruz” şiarlı kurultayımızın 2. gününde ilk olarak Gebze Hapishanesi’nden tutsak kadınların göndermiş olduğu selamlama okundu.
“Kürt kadının örgütlenmesinde alternatif olmalıyız”
Gün içinde ilk olarak kurultayın ilk gününden bugüne aktarılan “Ulusal Baskı ve Kadın” atölyesi tartışmaları gerçekleştirildi.
Ezen ulus egemenlerinin, ezilen uluslara yönelik baskı normları arasında kadına “öncelik” vermesinin nedeninin hem ezen hem de ezilenler açısından var olan “kadın erk’e aittir” anlayışından kaynaklı olduğunun vurgulandığı tartışmalarda, ülkemiz açısından Kürt ulusundan kadınlara yönelik devlet şiddeti, feodal toplum yapısı, zorunlu göç ve emek sömürüsü konuları tartışıldı.
Tüm bu baskı mekanizmalarına karşı Kürt kadınların örgütlenme konusunda attığı adımların ardından verdikleri mücadele ile tüm bu yapıyı delik deşik etmeye başladıkları vurgulandı.
Kürt Ulusal Kadın Hareketi’nin on yıllardır süren mücadelesinin deneyimlerinin bizler açısından incelenmesi ve öğrenilmesi gereken bir konu olduğu vurgulandı. “Devrimci olduğumuzda kadın kimliğimizi unuttuğumuz gibi bazen de Kürt kadın kimliğimizi unutuyor, arka plana atıyoruz” denilen tartışmalarda “İçimizdeki şovenizmle mücadele etmeli, YDK’lı Kürt kadınlar başta olmak üzere hep birlikte Kürt kadının örgütlenmesine yönelik politika üretmemiz acil bir görev olarak önümüzde duruyor” denildi.
Önümüzdeki süreçte içimizdeki en önemli sorun olan dil bilmeme meselesini aşmamız, somut bir adım olarak HDK Kadın Meclisleri’nde çalışmak ile var olan çalışmalarımızı artırmak gerektiği vurgulanırken; “Bu konuda ideolojimize güvenmeli, alternatif olduğumuz gerçeğinin farkında olmalıyız” denildi.
“Ev içi emek konusunda çalıştay örgütlenebilir”
Gebze Hapishanesi’nden Sosyalist Kadınlar ve hapishaneden MKP’li Kadınlar’ın gönderdiği selamlamaların okunmasının ardından “Emek” atölyesi tartışmalarına geçildi.
Ülkede milyonlarca kadının yalnızca ev emekçiliği yaptığı, ev dışında çalışan 15 milyon kadından yalnızca 3 milyon kadının kayıtlı olduğu belirtilen tartışmalarda göçmen kadınların daha da kötü koşullarda çalışmak zorunda olduğuna vurgu yapıldı.
Bu bölümde tartışmalar “ev içi emeğin ücretlendirilip-ücretlendirilmemesi” konusunda yoğunlaştı. Kurultayda bu konuda her iki görüşü de savunan kadınlar vardı. “Ev içi emeğin ücretlendirilmesinin kadınıın ev içi emeğinin görünmesine neden olacağı için önemlidir” denilen tartışmalara karşılık olarak “Ev içi emeğin görünür olması talebinin yalnızca ‘ücretlendirme’ üzerinden tartışmak doğru değil. Ücretlendirme meselesi aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerini de derinleştiren bir yerde durabilir. Biz bu mücadeleyi aterki ve toplumsal cinsiyete karşı mücadele ile ele almalıyız. Emeğin görünürlülüğünü bu mücadele hattında ele almak gerekir” şeklinde tartışma yürütüldü.
ev eksenli çalışma yapan kadınlar arasında çalışma yürütmenin bu konuda ilk olarak atılabilecek adınlardan olduğu söylendi.
“Ev içi emeğin ücretlendirilip-ücretlendirilmemesi” tartışmalarını “üretken emek” kapsamında ele almadığımızın vurgulandığı tartışmalarda “cinsiyete dayalı yıpranma payı”, “erkekn emeklilik” ve yalnızca evde çalışan kadınlar için de “ücretsiz sigorta” gibi taleplerin dillendirilebileceği söylendi. Bu konuda daha ayrıntılı bir tartışma yürütmek için bir çalıştayın yapılması gerektiği kadınlardan gelen öneriler arasındaydı.
Kurultay yemek arasının ardından devam edecek.
Resimler için bakınız:
http://ozgurgelecek.net/foto-galeri.html?func=viewcategory&catid=82